Beşiktaş'taki Terör Saldırısı Davasında 'Kürtçe' Savunma Krizi

   2024 Tarihli Haber
  Ekleyen : Yazar
  Yorum Yok
Sponsorlu Bağlantılar

İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’ tarafından Bakırköy Adalet Sarayı’nda bulunan konferans salonunda görülen duruşmaya 6 tutuklu sanık SEGBİS ile tutuklu bulundukları cezaevinden bağlandı. Terör saldırısında şehit olanların yakınları ile yaralananlar da duruşmaya müşteki sıfatıyla katıldı. Tutuksuz sanık Nazım Beyhan da duruşma hazır bulundu.
KÜRTÇE SAVUNMA TALEBİ REDDDEDİLDİ
Mahkeme Başkanı, tutuklu sanıklardan Tufan Beyhan ve Hikmet Ölçer’in mahkemeye dilekçe sunduklarını ve Kürtçe savunma yapmak istediklerini açıkladı. Söz alan sanıklar Beyhan ve Ölçer bu taleplerini sözlü olarak da dile getirdi. Savcı sanıkların talebinin reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti de geçen duruşmada iddianamenin okunduğunu, sanıkların böyle bir taleplerinin olmadığını, yargılamanın sürüncemede kalmaması, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 202. Maddesi gereğince talebin oy birliğince reddine karar verdi. Sanıklar savunmalarına başlamadan önce “Savunmamı Kürtçe yapamadığım için annemden ve tüm Kürt annelerinden özür diliyorum” diyerek başladı.
“BEN PAYLAŞMADIM”
Tutuklu sanıklardan Hikmet Ölçer, ” 25 senedir İstanbul’dayım. Askere sadece Iğdır’a gittim. Başka hiçbir şey yapmadım. Ben hayretler içindeyim” dedi. Sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı iddia edilen terör örgütüne ait resim ve videolarının sorulması üzerine sanık Ölçer de “Ben paylaşmadım. Ben telefonumu yemekhaneye bırakıyorum, bekçiye bırakıyorum. 1500 – 2000 kişinin çalıştığı işyerinde. Kimsenin günahına girmek istemiyorum. Bu davada neden yargılandığımı bilmiyorum. Gözaltına alındığımda eşim ameliyat olmuştu, çocuklarım okula gidemeyecek duruma geldi. Tahliyemi istiyorum” dedi.

“OLAY GÜNÜ KINA GECESİNDEYDİM”
“Üzerime atılı suçlamaları reddediyorum” diyen sanık Zeki Yılmaz da , olay günü alkol aldığını, uykusuz olduğunu ve kafasının yerinde olmadığını öne sürerek, “Suçlamaları kabul etmiyorum. Patlamadan Vatan Emniyet Müdürlüğü çevresinde olduğum iddia ediliyor. Ben tüm kayıtların ve telefon sinyallerinin çıkarılarak, mağdur ailelere sunulmasını istiyorum. Ben dernekte kına gecesindeydim. Saat 23.30’da eve gittim. Eve baskın yapıldı. Ne olduğunu anlamadım. Şok içindeyim. Beşiktaş patlaması olduğunu öğrenince şok oldum. Ben, ailem beni evden arayıp rahatsız etmesin diye telefonu evde bırakmıştım” ifadelerini kullandı.
Soru üzerine sanık Yılmaz, telefonumda PKK müziği olmadığını, normal müzikler olduğunu savundu.
MAHKEME BAŞKANI: KANUNU SENDEN İYİ BİLİYORUZ MERAK ETME
Sanıklardan Rıdvan Döner, Kürtçe savunmaya başlayınca mahkeme başkanı tarafından uyarıldı. Mahkeme başkanı, Kürtçe savunma talebinin reddedildiğini hatırlatarak, “Savunmanı Türkçe yap ya da yerine otur” dedi. Sanık savunmasına Kürtçe devam etti ve Kürtçe olarak savunma yapmasının kanuni hak olduğunu belirtti. Mahkeme Başkanı da “Kanunu senden iyi biliyoruz merak etme” diyerek sanık Döner’i yerine oturttu.
SANIK: KİM YAPTIYSA ALLAH BELALARINI VERSİN
Sanıklardan Nazım Beyhan da “Tüm şehit olanlara Allah’tan rahmet diliyorum” diyerek savunmasına başladı. Bazı müştekiler de “Dileme” diye bağırdı. Sanık Beyhan, “O gece ben evdeydim. Polis geldi. Bu olaylarla bir ilgim yok. Kim yaptıysa Allah belasını versin. Eve Tufan Beyhan ve Raşit Beyhan birlikte geldi” dedi.
SANIKLAR SUÇLAMALARI REDDETTİ
Söz alan sanıklardan Fırat Kise, Raşit Beyhan, Sercan Bingöl ve Necip Yılmaz da terör örgütü PKK üyesi olmadıklarını, olayla da bir ilgilerinin olmadığını söyleyerek, tahliyelerini talep etti. Duruşma müştekilerin beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca hazırlanan 114 sayfalık iddianamede, şehit olan 46 kişi “maktul”, yaralanan 263 kişi “müşteki”, Beşiktaş Jimnastik Kulübü Derneği, İETT ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü de “suçtan zarar gören” sıfatıyla iddianamede yer alıyor. İddianamede 39’u emniyet mensubu, 7’si sivil toplam 46 kişinin şehit olduğu, 208’i emniyet teşkilatı mensubu olmak üzere toplam 243 vatandaşın da yaralandığı olayın, terör örgütü PKK’nın ‘özel kuvvetler’ örgütü “TAK” tarafından gerçekleştirildiği ifade ediliyor. “TAK” isminin örgütün uluslararası alandaki terörist imajından kurtulmak ve örgüt üzerindeki baskıyı hafifletmek amacıyla özellikle kullanıldığı belirtilen iddianamede, saldırıların, PKK/KCK terör örgütü üst yönetiminin talimatıyla gerçekleştirildiği belirtiliyor.

POPÜLER HABERLER
GÜZELLER GALERİSİ