Arınç’tan Çok Konuşulacak Sedat Peker Çıkışı

   2024 Tarihli Haber
  Ekleyen : Yazar
  Yorum Yok
Sponsorlu Bağlantılar

Son dönemlerde gündemi fazlasıyla meşgul eden Sedat Peker’in iddialarıyla ilgili bir değerlendirmede Bülent Arınç’tan geldi. Ortaya atılan iddiaların araştırılması gerektiğini ifade eden Arınç, “Şimdi bizim şanlı yargımızın ne kadar bağımsız ne kadar tarafsız olduğunu göstermesi lazım. Göstermelidir” dedi.

Eski TBMM Başkanı, Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in yayınladığı videolarda ortaya attığı iddiaların araştırılması gerektiğini söyledi.

Independent Türkçe’den Can Bursalı’nın sorularını yanıtlayan ve son dönemlerde ortaya atılan iddialar sonrası yargının harekete geçmesi gerektiğini ifade eden Arınç, “Lohusa kadınların bile tutuklandığı, çocukları ile beraber cezaevinde kaldığı bir Türkiye’de, kanser hastalığı ile boğuşurken bile tahliye edilmeyen insanların bulunduğu bir Türkiye’de tutuklamalar yapılacaksa bu ağır suçların sahipleri hakkında herhalde yapılacak. Bu yargının görevidir. Tabii Adalet Bakanımızın, yargının, HSK’nın ve bunlara talimat verme durumunda olan herkesin ‘Bu olayların üzerine gideceksiniz arkadaş. Ben sizden adalet bekliyorum’ demesi lazım. Yargı eskiden bağımsızdı. 2010’dan bu yana ona bir de tarafsız kelimesini ekledik. Şimdi bizim şanlı yargımızın ne kadar bağımsız ne kadar tarafsız olduğunu göstermesi lazım. Göstermelidir” diye konuştu.

İşte Arınç ile yapılan röportajdan bir kesit;

– İstifa sürecine giderken kullandığınız ifadeler vardı. Osman Kavala’dan ve Selahattin Demirtaş’tan bahsetmiştiniz. Önce Devlet Bahçeli sonra cumhurbaşkanı tarafından eleştirildiniz ve istifa ettiniz. Az önce de benim söylediğim doğrudur, ya da hata yapmış olabilirim dediniz. O günkü sözlerinizi şimdi nasıl değerlendiriyorsunuz? Hala o sözlerin arkasında mısınız? Yoksa hata yaptığınızı düşünüyor musunuz?

Ben uzun tutukluluğa itiraz ediyorum. O isimleri ben vermiyorum. Verene de bir şey demiyorum. Yani örneklerden bir tanesi belki o olabilir. İsmi veren ben değilim ama ısrarla sorulunca, uzun tutukluluğa karşı olduğumu söyledim. Tutuklama sebepleri yoksa serbest yargılanma asıldır. Tutuklu olmak istisnaidir. Bunu ben Ergenekon davaları sürerken de söyledim. Ve kendimi örnek verdim. Ben 15 yıl ağır hapis talebi ile yargılandım. 1985 yılında. Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde. 2,5 sene sonra ben beraat ettim. Davanın başladığı günden 2,5 sene sonra beraat ettiğim güne kadar ben tutuklanmadım.

Savcı tutuklama talep etmedi. 5 sene ceza verdikleri gün benim hakkımda tutuklama kararı çıkmadı. Yani ben o günlere mi özeneceğim şimdi? Şimdi hapşıran adamı gel bakalım deyip tutuklayan yargıda bir sorun var. Ben bu yargıdaki soruna itiraz ediyorum. Çok basit suçlamalar ile hatta gazeteciler için düşünürsek, yazdığı yazıdan dolayı 70 yaşını geçmiş insanların cezaevinde olmasını nasıl izah edebileceksiniz? 15 Temmuz’a giden yolda, yazı ne kadar etkili oldu? Karikatür ne kadar etkili oldu?

Ben Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin çok kararını beğenirim. İfade özgürlüğü konusunda bir kararında, ‘Herkesin hoşuna giden sözleri söylemek ifade özgürlüğü değildir, herkesin canını sıkan, yüzünü buruşturan, İnsanı irite eden, hatta bu kadar da olmaz dedirtecek şeylerin söylenmesi ifade özgürlüğüdür.’ O yüzden sonuna kadar eleştirin. Eleştiriye açık olacağız. Ama asla hakaret olmayacak, asla istihza olmayacak.

– Sedat Peker’in paylaştığı videolardaki sözleri ve iddiaları var. Türkiye’nin gündemi de bu konuya kilitlendi. Sizin değerlendirmeniz nedir?

Ben Sedat Peker’in konuşmaları veya burada söz ettiği insanlar ile ilgili olarak, isim bazında bir değerlendirme yapmak istemiyorum. Ama bir olgu var. Bu olgu üzerinden yaşadığım birkaç konuyu size aktarmak istiyorum. Şimdi bir defa, yolsuzluk dünyanın en eski işidir belki. Ama yolsuzluk yani haksız kazanç, nüfuz suiistimalinin yasalarımıza göre suç olmasının yanında inancımız da bunu reddeder. İnancımızda alın teri kutsaldır.

Biz 55 çıkar amaçlı suç örgütünü çökerttik. Tayyip Bey’in talimatıyla. O yüzden bu tür olayların içerisinde hiç kimse, -geçmişe bakarak söylüyorum- Tayyip Bey’in bir katkısını aramasın. Yargı gözünü kırpmadan bu işlerin üzerine gidecek. Eskiden derlerdi ki hâkim vicdan ve cüzdan arasında kalıyor. Kalmayacak. Bu konudan dolayı birisinin şikâyetçi olmasına gerek yok, bunlar takibi şikâyete bağlı suç değil ki. Bunlar cürümdür. Cürüm ne demek? Bilerek ve isteyerek işlenen suçtur. Buradaki her iddia mutlaka savcılar tarafından incelenmeli. Çünkü ben yolsuzluk için çete kuranların, terör için çete kuranlardan farklı olmadığını düşünürüm.

POPÜLER HABERLER
GÜZELLER GALERİSİ